Otizmin Farkındayım, Onların Yanındayım

Otizmin Farkındayım,  Onların Yanındayım

Bir annenin yüreğindeki derin sızı, içini kemiren soru:

“Bana birşey olursa, çocuğuma kim bakacak?”

John Lennon‘a hocası

-Büyüyünce ne olacaksın? diye sorar

– Mutlu olacağım! cevabını alır;

-Hayır, soruyu yanlış anladın dediğinde

-Hayır, siz hayatı yanlış anlamışsınız… diye cevap verir John.

Hastalık değil, farklılık.

Yirminci yüzyıl başlarında nadiren görülen, 1980 ve sonrasında grafiklerde ciddi artış gösteren artık her 68 çocukta bir görülen “Otizm”

2 yaş civarı fark edilen ve teşhisi duyan her anne, babanın sorduğu

– Neden benim çocuğum?

Nedeni henüz tam bilinmiyor.

1988’de yapılan Rain Man (Yağmur Adam) filmi ile tanıştık, hayatımıza girdi.

Maddi durumu iyi olan aile psikoloğa gidiyor, sürekli eğitim ve destek alıyor.

Çocuğu anlamak, ona yol çizmek, hayata tutunmasını sağlamak sabır gerektiriyor.

Maddi durumu yerinde olsun, olmasın tüm ailelerin yaşadığı ilk sınır duvarı “Çevre ve Toplum” oluyor.

Etraftaki insanlara çocuğunuzun farklı ve zararsız olduğunu anlatma, kabul ettirme savaşı başlamıştır.

Parktaki anne babalardan, çocuklardan başlayan bu anlatma savaşı süreci,  okul kapılarında ‘Kaynaştırma Sınıfına’ kayıt ve kabul savaşına döner.

Müdüre ve okuldakilere dil dökmeye başlarsınız.

Okul başlar ise bu kez, öğretmene, velilere, öğrencilere… Anlatmak, hiç bitmez…

Bazı veliler kendi çocukları ‘normal’ olduğu için istemezler bu çocukları.

‘Yaratılanı severiz, yaratandan ötürü‘ değil mi?

Aksaray da bunun çok acı bir örneğini gördük.

Devlet bu çocuklara ayda 12 saat eğitim desteği veriyor.

Çok çok çok az…

Sosyal Devlet nedir?

Bireyi korumak.

Bu çocuklara her ilçede ayrı ücretsiz eğitim kurumu açmak, ücretsiz taşıma sağlamak, yeterli yetişmiş, ruhsal durumu da elverişli, eğitimlerden geçmiş personel istihdam etmek ve yetiştirmek.

Ücretsiz sağlık desteği.

Uyum sürecinde çocuğu takip etmek, diğer çocuklarla kaynaştırmak.

Toplumu bu konuda bilinçlendirmek, tüm ülkede hassasiyet yaratmak.

68 de 1 ihtimal; hepimizin yaşayabileceği demektir.

Bu çocukların anneleri hep şu soruyu soruyor;

-Bana bir şey olursa, çocuğuma ne olacak, kim bakacak?

Devletin görevi;

‘Ben buradayım, merak etme!’ demektir.

Hz. Muhammed (S.A.V.);

“Cennet, anaların ayaklarının altındadır” hadisi ile bize yol göstermemiş midir?

Bu hizmeti yerine getirmek devletin borcudur.

Her çocuk ayrı bir renktir. Ve bu çocuklardan çok iyi, müzisyenler,  ressamlar, matematikçiler çıkabiliyor.

Hep birlikte el, ele.

Hepimiz farklıyız.

Hep birlikte güzeliz.

‘Otizm’ bir renktir.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*