Eşi ölen kadının babasından aylığa hak kazanma anı ölüm anıdır.

Eşi ölen kadının babasından aylığa hak kazanma anı ölüm anıdır.

Babası üzerinden aylık alma açısından hakkı doğuran olay eşinin vefat ettiği tarih olacağından, söz konusu tarihteki ilgili mevzuatın yukarıda belirtilen maddeleri uyarınca davacının çift aylığa hak kazanıp kazanamayacağı belirlenmelidir.

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi

(İçtihat Tam Metni) 

T.C.

YARGITAY

10 HUKUK DAİRESİ

2022/11586

2022/15135

30.11.2022

  • YAŞAMLARINI YİTİREN SİGORTALI EŞ VE BABA ÜZERİNDEN HAK SAHİBİ SIFATIYLA ÇİFT ÖLÜM AYLIĞI BAĞLANMASI GEREKTİĞİNİN TESPİTİ ( Babası Üzerinden Aylık Alma Açısından Hakkı Doğuran Olay Eşinin Vefat Ettiği Tarih Olacağından 5510 S.K. İlgili Maddeleri Uyarınca Davacının Çift Aylığa Hak Kazanamadığının Belirgin Olduğu )
  • BABASI ÜZERİNDEN AYLIK ALMA AÇISINDAN HAKKI DOĞURAN OLAYIN EŞİN VEFAT ETTİĞİ TARİH OLACAĞI ( Yaşamlarını Yitiren Sigortalı Eş ve Baba Üzerinden Hak Sahibi Sıfatıyla Çift Ölüm Aylığı Bağlanması Gerektiğinin Tespiti – 5510 S.K. 34 ve 54 Maddeleri Uyarınca Davacının Çift Aylığa Hak Kazanamadığı )

5510/m.34,54

ÖZET : Dava, yaşamlarını yitiren sigortalı eş ve baba üzerinden hak sahibi sıfatıyla çift ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.

Babası üzerinden aylık alma açısından hakkı doğuran olay eşinin vefat ettiği tarih olacağından, söz konusu tarihte 5510 S.K. 34 ve 54. Md.si uyarınca davacının çift aylığa hak kazanamadığı belirgindir.

O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüyle davanın kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.

DAVA : Dava, yaşamlarını yitiren sigortalı eş ve baba üzerinden hak sahibi sıfatıyla çift ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.

İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf isteminin kabulüyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne dair karar verilmiştir.

… Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın temyizen incelenmesi davalı Kurum vekili tarafından istenmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

KARAR : I- )İSTEM

Davacı vekili; davacının … SSK numaralı vefat eden eşi …’den dolayı davalı kurumdan dul ( ölüm ) maaşı aldığını, davacının babası ve annesinin vefat ettiğini ve geride mirasçı olarak kendisinin kaldığı için vefat eden babası …’den dolayı kuruma yetim aylığı tahsis talebinde bulunduğunu, kurumun ise davacının bu talebini reddettiğini, davacının sadece eşinden aldığı dul aylığı ile geçinemediğini, çocukları ile zor şartlar altında hayatını idame ettirmeye çalıştığını, davacının kendi çalışmasından dolayı herhangi bir gelir veya aylığının olmadığını beyanla davacıya tahsis talep tarihini takip eden aybaşı itibariyle davalı kurumca babasından dolayı ölüm ( yetim ) aylığı bağlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II-CEVAP

Davalı kurum vekili; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin işlemi yapan şubenin bağlı bulunduğu … Nöbetçi İş Mahkemeleri olduğundan öncelikle yetki bakımından davanın reddine, 506 Sayılı yasanın 23.ve 68.maddelerine göre evli olmayan veya evli olmakla birlikte sonradan boşanan veya dul kalan ve herhangi bir SGK ya tabi olarak çalışmayan veya buralardan gelir / aylık almayan kız çocuklarına aylık bağlandığını, dolayısıyla kurumun yapmış olduğu davaya konu işlemin yasal olduğunu beyanla; hukuk dayanaktan yoksun iş bu davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III-MAHKEME KARARI

A- )İLK DERECE MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesince davanın reddine dair karar verilmiştir.

B- )BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:

“…Somut olaya ilişkin maddi ve hukukî olgulara göre anılan yasal düzenlemeler kapsamında dava irdelendiğinde; davacının babasının 01.10.2008 tarihinden önce vefat ettiği, babanın vefat ettiği tarihte yürürlükte olan 1479 Sayılı Kanun’un 45.maddesi hükmüne göre bu kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmayan bu kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan davacının ölüm aylığına hak kazanacağı, aynı Kanun’un 46/2 maddesinde hem eşinden hemde ana veya babasından ölüm aylığına hak kazananlara tercihlerine göre eşinden ya da ana veya babasından bağlanacak aylığın düzenlemesine ilişkin hükmün her iki aylığın da 1479 Sayılı Kanun kapsamında olduğu durumlarda iki aylığın birden bağlanmasının mümkün olmadığına ilişkin olduğu, 506 Sayılı Kanun hükümleri gereğince eşi üzerinden ölüm aylığı alan davacıya hakkı doğuran olay tarihi itibariyle yürürlükteki yasal mevzuat dikkate alınarak 1479 Sayılı Kanun kapsamında sigortalı olan babasından dolayı da ölüm aylığı bağlanabileceği, 5510 Sayılı Kanun’un Geçici 1.maddesine göre ölüm aylıklarının bağlanmasında yürürlükten kalkan 1479, 506, 2926 , 2925 Sayılı Kanun hükümleri uygulanmaya devam edeceğinden somut uyuşmazlığa 5510 Sayılı Kanun’un 54. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı, ilk derece mahkemesinin davanın reddine dair kararının yerinde olmadığı anlaşılmaktadır…” gerekçesiyle yerel mahkeme kararı kaldırılarak, “A )Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulüyle … 36. İş Mahkemesi’nin 13/02/2020 tarihli, 2019/413 Esas – 2020/69 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına,

1- )4-Davanın kabulü ile,

a- ) Davacıya15.12.2017 tarihinden itibaren 2926 Sayılı Kanun kapsamında hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine,” şeklinde karar verilmiştir.

V- )TEMYİZ NEDENLERİ:

Davalı vekili, kurum işleminin yerinde olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

V- )İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ

Dosya kapsamı incelendiğinde, 22.08.2013 tarihinde yaşamını yitiren sigortalı eşi üzerinden 506 Sayılı Kanun hükümleri gereğince kendisine ölüm aylığı bağlanan davacının, 29.10.2002 günü ölen 1479 Sayılı Kanuna tabi sigortalı babası üzerinden de ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemli işbu davayı açtığı anlaşılmıştır.

Davanın yasal dayanağı olan 5510 Sayılı Kanun’un 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren ve “Ölüm aylığının hak sahiplerine paylaştırılması” başlığını taşıyan 34. maddesinde, sigortalının evli olmayan, boşanan, dul kalan kızlarına ölüm aylığı bağlanabilmesi, bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmama veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olma koşullarına bağlanmış, “Aylık ve gelirlerin birleşmesi” başlıklı 54. maddede ise bu Kanuna göre bağlanacak aylık ve gelirlerin birleşmesi durumunda, hem eşinden, hem de ana ve/veya babasından ölüm aylığına hak kazananlara, tercihine göre eşinden ya da ana ve/veya babasından bağlanacak aylığının bağlanacağı hüküm altına alınmıştır.

Belirtilen açıklamalar ışığında dava dosyası incelendiğinde, babası üzerinden aylık alma açısından hakkı doğuran olay eşinin vefat ettiği tarih olacağından, söz konusu tarihteki ilgili mevzuatın yukarıda belirtilen maddeleri uyarınca davacının çift aylığa hak kazanamadığı belirgindir.

O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve … Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüyle davanın kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : … Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 30.11.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Not: Karar kazancı sitesinden alınmıştır.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*